İdeolojimiz, inancımız, kültürümüz farklı da olsa aile yapımız ve çocuklarımız neoliberal kültürün yarattığı ortak sorunları yaşıyorlar. İsteyerek ya da istemeyerek bu kültürden bir şekilde etkileniyoruz. Örneğin günümüz iş ve eğitim hayatı aile bireylerinin ilişkisini zedeliyor. Birçok anne baba vardiyalı sistemde insanın biyolojik ve psikolojik yapısına uygun olmayan saatlerde işe gidip geliyor. Anne babalar eve geldiğinde çocuklar okulda, çocuklar eve geldiğinde anne babalar işte oluyor. Eve normal zamanda geldiklerinde ise çocukları ya sınavlara çalışıyor ya da kurslarda ders görmeye devam ediyorlar. Buna bir de aile bireylerinin ihmalkârlıkları eklenince paylaşacak bir şey kalmıyor ailede. Annenin mutfakta, babanın salonda, çocukların odalarında olduğu bir fiili boşanmışlık hali yaşanıyor birçok evde.
Bu sorunlarla uğraşırken yeni bir süreç yaşamaya başladık. Bu süreçte birtakım değişiklikler olacağından şüphe yok. Ancak sürecin değiştiremediği şeyler de olacak. Bunların başında aile hayatımız geliyor. Aile hayatı hepimiz için hayatın zorluklarına karşı güvenilir kale olma özelliğini devam ettiriyor.
Yaşadığımız pandemi süreci ekonomik, kültürel, sosyal ve psikolojik birçok zorluğu içinde barındırıyor. Bununla beraber her sıkıntının aynı zamanda bir fırsatı ve iyiliği de içinde barındırdığını unutmamak gerek. Kur’an-ı Kerim’deki “her zorlukla beraber bir kolaylık vardır” (İnşirah suresi 94/5) ayeti bu anlamı veren son derece önemli bir örnektir. Ayette zorluktan sonra değil, zorlukla beraber bir kolaylık olduğu ifade edilmektedir. Demek ki insan olayları ve sorunları doğru analiz ettiğinde, yaşadığı zorlukla birlikte elde edebileceği kolaylıkları da görme imkânına kavuşacaktır.
Bu süreç aile hayatımızı toparlamak, aile içi ilişkileri geliştirmek ve yaraları tamir etmek için geniş bir zaman dilimini içinde barındırıyor. O halde yapılması gereken yaşanılan eve kapanma sürecini, aileye sığınma süreci haline getirmek. Daha güzel bir gelecek bugünkü çabalarımıza bağlı.
Peki, hayatın zorluklarına karşı güvenilir bir kale olan aile yapımızı sağlamlaştırmak için neler yapmak gerekir?
Aile Üyelerine Özel Vakit Ayrılmalı
Güçlü aile bağları oluşturmada en temel nokta şudur. Ailenin genç ve yetişkin tüm üyeleri, diğer üyelere özel vakit ayırmalıdır. Örneğin baba hem eşine, hem de diğer çocuklarına ayrı ayrı vakit ayırmalıdır. Ya da ailedeki genç hem annesine, hem babasına, hem diğer kardeşlerine bireysel zaman ayırmalıdır. Bu özel vakitte güzel bir sohbet, küçük bir eğlence yapılabilir. Annenin kızıyla sevdiği bir konu hakkında konuşması, babanın oğluna gençliğini anlatması, genç bir kızın babasına kahve hazırlayarak “hadi baba bir kahve içelim” demesi bu çabanın güzel örnekleri olabilir. Bu çaba kısa sürede aile bağlarını fark edilir derecede güzelleştirecektir.
Ailecek Ortak Vakitler Geçirilmeli
Aile içinde birlikte kaliteli vakit geçirmek diğer önemli noktadır. Aile bireylerinin tümünün katılımıyla ortak oyunlar, sohbetler, etkinlikler yapılmalıdır. Yapılacak faaliyet ailenin kültürüne göre değişiklik gösterebilir. Ailecek tombala oynamak, cemaat namazı kılmak, kaliteli bir film izlemek, bir konu belirleyip üzerine sohbet etmek nitelikli vakit geçirmenin örnekleri olabilir.
Kaliteli Sohbetler Yapılmalı
Sohbet kültürü her evin olmazsa olmazıdır. Modern kültür uzun ev sohbetlerini öldürmüştür. Bu sürecin en büyük faydalarından biri evlerde sohbet çiçeklerinin açmasıdır. Sohbetler acıların sevinçlerin aktarılmasını, geleneklerin ve değerlerin paylaşılmasını, hoş vakit geçirmeyi sağlar. Ailelerimize sığınma sürecini fırsata çevirmek, evde bol bol sohbet etmek gerekir. Anne babalar çocukların nineleri ve dedeleriyle ilgili bazı bilgileri, güzel anılarını, çektikleri sıkıntıları ya da başarılarını çocuklarıyla paylaşabilir. Çocuklar ya da gençler arkadaşlarında gördüğü olumlu ve olumsuz yaşantıları, kendi hayallerini anne babalarıyla konuşabilirler.
Ekransız Gün Tespit Edilmeli
Sanal dünya sahte ve yapay kişilikler yaratmaktadır. Bu nedenle her evde haftada bir “ekransız gün” belirlenebilir. Bu gün telefon, televizyon ve bilgisayarla ilgilenmek yerine daha organik faaliyetlerle vakit geçirilebilir. Ekransız gün özellikle hem çocukların hem de yetişkinlerin otokontrollerinin gelişmesine ve bağımlılıklardan kurtulmalarına olanak sağlar.
Kaliteli Kitaplar Okunmalı
Kitap kültür ve bilinç demektir. Okuma alışkanlığı her ailede mutlaka olmalıdır. İnancımızın ilk emrinin oku ile başlaması son derece anlamlıdır. Aile içinde ortak kitap okuma saati olabilir. Kitap okuma saatinin devamında aile bireyleri okudukları üzerine sohbet yapabilir. Ancak okunacak kitabın niteliği, kitap okumaktan daha önemlidir. Bazı kitaplar düşüncelere ve duygulara atılmış bombalardır. Kaliteli bir zihin, kaliteli kitaplara inşa edilebilir. Bu nedenle doğru kitaplar seçmek önemlidir.
Kaliteli Filmler İzlenmeli
Bu dönemde her evde kaliteli filmler ve dizi filmler izlenebilir. Ancak dijital platformlarda pedagojik açıdan olumsuz, ahlaken kötü, duygu ve düşüncelere zarar veren binlerce film dolaşmaktadır. Çocuk ve gençlik filmlerinin, macera ve gerilim filmlerinin büyük çoğunluğu onlarca sakıncalı içerik taşımaktadır. Popüler ve çok izlenen filmler yerine daha seçici bir liste takip edilebilir. Örneğin Leyla'nın Yalnızlığı, ailecek izlenebilecek harika bir dizi. 35-40'ar dakikalık 24 bölümden oluşuyor. Sevgi, aşk, itibar, merhamet, ihlas, tevazu gibi olumlu duygular da, kibir, hırs, ihtiras, kindarlık, para düşüklüğü gibi olumsuz duygular da çok güzel yansıtılmış. Bu dizi filmde abartı, şiddet, erotizm, kan banyosu yok. Oyunculuğu kalitesiz olan yakışıklı-güzel oyuncular yok. Film gerçek hayatta görülmeyen karizmatik tipler üzerinden değil, hayat konuları üzerinden yürüyor. Hayat tadında bir film. Ayrıca tartışmanın nasıl olması gerektiğini gösteren 12 Kızgın Adam, kör bir çocuğun hayat mücadelesini anlatan Cennetin Rengi, yurtlarından koparılan Aborjinlerin hikâyesini 3 küçük kız üzerinden anlatan Çit gibi izlenecek harika filmler var. İzlenebilecek film ve okunacak kitap listesini yazının sonuna ekledim.
Aile Toplantıları Yapılmalı
Sorunsuz hayat olmadığı gibi sorunsuz bir aile hayatı da yok. Bazı sorunlar yemeğin tuzu misali oluyor. Yemeğin tuzu olmayınca hayatın da tadı-tuzu olmuyor. Evde bir ya da iki haftada bir ailedeki sorunların ya da taleplerin özgürce konuşulduğu bir aile toplantısı yapılabilir. Aile toplantılarında herkesin eşit konuşma hakkına sahip olması, kimsenin sözünün kesilmemesi önemlidir. Toplantı sorunları çözmek ve talepleri iletmek amacına uygun olarak yapılmalıdır. Aile toplantıları herkesin kendini ifade ederek rahatlamasına neden olacağı gibi yanlış giden işlerin düzenlenmesine de olanak sağlar.
Dijital dünyanın olanaklarını aile yaşantımızı güçlendirmek için kullanabiliriz. Zaman zaman yakın ve uzak akrabalarla görüntülü konuşmalar yapmak da hem vaktin kaliteli geçmesine hem de aile ve akrabalık bağlarının kuvvetlenmesine neden olur.
Ramazan Ayı Değerlendirilmeli
Ramazan ayının farklı bir manevi havası vardır. Bu havadan istifade etmek gerekir. Yapılan araştırmalar ramazan ayında depresyon vakalarının azaldığını ve bu ayda daha az suç işlendiğini ortaya koymaktadır. Ramazan ayı sahip olduğumuz nimetlerin değerini bilmek, manevi duygularla yücelmek, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, sabretmeyi ve şükretmeyi öğrenmek için bulunmaz bir fırsattır. İftar öncesi kısa bir sohbet, iftar sonrası yapılan yemek duası, ailecek kılınan bir teravih namazı, Kur’an okumak gibi ibadetler nesillerimizin unutmaya başladığı değerleri hatırlamaları için iyi bir imkândır.
Evin Odaları, Çocukların Eğitimi İçin Bir Okuldur
Kültürümüz, zengin içeriği ile pedagojik bir içeriğe sahiptir. Kültürümüzde evin odalarının kullanımı dahi ev halkı için bir eğitim içeriği taşır. Misafirlerimizi evimizin en güzel odası olan salonda ağırlamamız, misafire ikram yapmadaki cömertliğimizi, ben değil biz kültürünü önemsediğimizi gösterir. Oturma odamız toplumsal değerlerin kazanıldığı, geleneklerin ve adab-ı muaşeretin öğrenildiği yerdir. Yatak odası mahremiyetin, banyo-tuvalet temizlik ve öz-bakım alışkanlıklarının kazanıldığı yerdir. Evde kalma sürecinde bu değerler çocuklarımıza kazandırılabilir. Bu değerler kazanılmadığında odasından anne babalarının yanına dahi çıkmayan gençlere, sokağa çıkma yasağının etki etmesi mümkün değildir. Konuyla ilgili daha ayrıntılı fikir almak için Pedagojik Ebeveynlik: Evler Okul Odalar Sınıf Olmalıyazımıza[i] bakılabilir.
Kişisel Gelişim
Hayat kemâle doğu yolculuktur. Bu yolculukta kendine değer katmak ta önemlidir. Pandemi sürecinde sadece çocuklar ve gençler değil anne babalar da kendilerine ayırdıkları özel zamanlara ve planlara sahip olmalıdır. Sağlıklı ebeveyn, sağlıklı çocuk ve sağlıklı aile demektir. Önemli olan kişisel ilgiler ile uğraşırken aile bireylerinin ihmal edilmemesidir. Kişisel gelişim için neler mi yapılmalı?
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi kitapsız gelişim olmaz, daha doğrusu olamaz. İlgi duyulan bir konu belirleyip, bu konu hakkında farklı bakış açılarından yayınlanmış bir kitap listesi takip edilebilir. Ya da farklı alanlardan karma bir kitap listesi okunabilir.
Asgari düzeyde spor yapmak ve doğru beslenmek te unutulmamalıdır. Bir beceri alanında kendini geliştirmek son derece isabetli olur. Örneğin bir yabancı dili, bir bilgisayar programını öğrenmek, örgü, nakış, çivi süsleme, ebru, ahşap oyma gibi geleneksel el sanatlarıyla uğraşmak hem rahatlatıcı hem de geliştirici olur.
Müzik ruhun ayrılmaz bir parçasıdır. Sözün içeriği ve melodisi sadece suyu etkilemez, ruhu da etkiler. Doğru müzik ruhun gıdası iken, yanlış müzik ruhun belasıdır. Güzel müzikler ufku açar, kalbi yumuşatır ve ahlaki yücelme sağlar. Argo, küfürlü, öfke dolu, şiddet, isyan, karamsarlık içerikli müzikler ise kalbi katılaştırır, kötülüğe alıştırır ve ahlakı zayıflatır. Yerli, müzikalitesi yüksek, sözleri anlamlı müzikler mutlaka dinlenmelidir. Burçlara göre müzik makamları, doğru zamanda dinlendiğinde ruha huzur verir.
Kendini geliştirmek ile ilgili günlük ya da haftalık hedefler belirlemek daha düzenli bir zaman kullanımı için oldukça faydalıdır. Günlük asgari ders çalışma süresini ve soru sayısını tespit etmek, kaç sayfa kitap okuyacağını belirlemek gibi planlar hayatı düzene sokar.
Bir Uyarı
Son olarak ev hayatında kendini salmış bir şekilde, odaya kapanarak, telefonlara kapanarak, düzensiz bir şekilde yaşamamak gerekir. Toplumumuzda sabah kalktığında üzerinde olan pijamasını gün boyunca çıkarmadan evde dağınık bir şekilde yaşayan kişiler bulunmaktadır. Bu tarz bir hayat, yaşam enerjisini azaltır ve içe kapanmaya neden olur. Bütün gününü telefonda ve kapalı bir odada geçirmenin oluşturduğu kişilik tarzının; ileride aile hayatında, iş hayatında ve bireysel hayatta sorunlara neden olacağı unutulmamalıdır.
Öğrencilerin Ders Çalışma Düzeni Nasıl Olmalı
Ebeveynlerin en çok önemsediği konulardan biri çocuklarının ders çalışma alışkanlıklarının nasıl olması gerektiğidir. Okullarda yapılan eğitim bazı açılardan eleştirilse de düzenli yapılan eğitim ve öğretimin faydası çoktur. Binlerce yıldır okullar aracılığıyla bilge insanlar yetiştirilmiş, bilgi ve teknik üretilmiştir. Eğitim öğretimden bütünüyle mahrum kalmak öğrencilerin sosyal, duygusal ve bilişsel becerilerine olumsuz etkiler yapabilir. Sınavlara (LGS-YKS) girmeyecek öğrenci gruplarının sıkı ve çok çalışmasına gerek yoktur. Anne babaların bu konuda çocuklara fazla baskı yapması gerekmez. Bununla birlikte asgari düzeyde de olsa eğitim öğretim faaliyetlerinin içerisinde olmak önemlidir. Sınava girmeyecek öğrenciler hafta sonu dinlenebilir. Hafta içi her gün 2 ders çalışmaları yeterlidir. Şüphesiz en sıkı çalışması gereken grup LGS ve YKS sınavlarına hazırlanan öğrencilerdir. Bu öğrenciler haftada bir gün tatil yapıp diğer günler 3-4 ders çalışabilirler. Ders çalışma süresi ve şekli öğrenciye göre değişiklik gösterebilir.
*
Daha güzel, daha mutlu ve daha adil bir Dünya’ya uyanmak dileğiyle…
KİTAP LİSTESİ ÖNERİSİ – 1
KİTAP LİSTESİ ÖNERİSİ – 2
FİLM ÖNERİLERİ LİSTE - 1
FİLM ÖNERİLERİ LİSTE – 2
[i]http://aileakademisi.org/yazi/pedagojik-ebeveynlik-evler-okul-odalar-sinif-olmali
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.