Lübnan Hizbullah’ı, Suriye sınırına yakın bir kent olan Brital eteklerinden kendisine saldıran el-Nusra Cephesi’ni geri püskürtmek için yoğun bir savaş veriyor.
Hizbullah, yaptığı resmi bir açıklamayla ayrıca Lübnan sınırındaki Şiba Çiftlikleri bölgesindeki bir İsrail devriyesine yapılan ve iki İsrail askerinin yaralanmasına sebebiyet veren Salı günkü bombalı saldırıyı da üstlendi.
Hizbullah’ın hem Lübnan içindeki ve dışındaki odaklara hem de İsrail yönetimine göndermek istediği mesaj, Suriye’de Şam rejimi saflarında savaşmaya zorlanmış olmasına rağmen İsrail işgaline karşı direniş seçeneğini en birincil hedefi olarak gördüğünü kanıtlamaktı.
Lübnan’ın güney sınırının bu denli ısınması çok ciddi bir gelişme; özellikle de bu dönemde. Bu durum, Filistin’deki direniş hareketleri tarafından Gazze’de hem askeri hem siyasi alanda kısa bir süre önce yenilgiye uğratılmış olan İsraillilerin kızgınlığını arttıracaktır. Yine bu durum, geçtiğimiz günlerde İsrail televizyonuna yaptığı açıklamada bazı Arap yönetimlerinin kendilerini dost olarak görmeye başladığını söyleyen Netanyahu’nun aksine, Arap halklarına İsrail’in düşman olduğu gerçeğini hatırlattı.
İsrail Ordusu, Hizbullah’ın saldırısına güney Lübnan’daki iki Hizbullah noktasını bombalayarak karşılık verdi. Bu noktada şu soru kendiliğinden zuhur ediyor: Hizbullah’ın saldırısı bir defaya mahsus bir olay mıydı yoksa İsrail hedeflerine yönelik büyük saldırı dalgalarının bir başlangıcı mı? Bu soruyu takip eden bir diğer soru ise; Hizbullah’ın bu saldırı ile birlikte Suriye’nin işgal altındaki Filistin topraklarına sınır olan Kuneytra bölgesinden Suriye ordusunu çekilmeye zorlayan ve bölgeyi hakimiyet altına alan başını el-Nusra Cephesi’nin çektiği Suriye muhalefet birliklerini utandırmak ve İsrail’e karşı olan tutumlarından ötürü onları köşeye sıkıştırmak istemesi mi?
Bu soruları yalnızca Hizbullah cevaplayabilir ama Lübnan’ın güney cephesinden İsrail’e karşı gerilimin tırmandırılması, tüm bölgedeki kartların yeniden karılmasına sebebiyet verecektir. Ayrıca Hizbullah açısından Suriye’de rejimi devirmek isteyen silahlı muhalefet organlarına karşı Suriye güçlerinin yanında savaşıyor olma çelişkisinden de çıkış kapısını aralayarak, Lübnan içinden ve dışından gelen ağır eleştirilere karşı Hizbullah’ın Suriyeli yöneticilerin işgalci İsrail’e karşı direnişin en büyük destekçisi olduğu noktasındaki söylemini ve konumunu güçlendirir.
Hizbullah’ın güneyden İsrail’e karşı cephe açması, geçmiş bütün savaşlardan daha çetin bir savaşın başlangıcı olabilir. Öyle ya da böyle bu savaş, İsrailli liderlerin caydırıcı güç dengesinde birçok yeni sürprizle karşılaşmaktan korkacağı farklı bir savaş olacağa benziyor.
2006’daki Temmuz savaşında Hizbullah’ın füzeleri Tel Aviv’e ulaşmamış ve yalnızca Hayfa’daki hedefleri vurmuş olmasına rağmen milyonlarca İsrailliyi ürkütücü panik havasına sokmuştu. Bu savaşın ardından sekiz yıl geçtiğine göre mevcut durumun geçmişe nazaran daha farklı olabileceği ihtimali göz ardı edilemez. Askeri istihbarat raporlarının söylediğine göre Hizbullah’ın cephaneliğinde 5000’i işgal topraklarının en güneyinde bulunan Eilat kentine ulaşacak ve bir ton patlayıcı başlık taşıyabilecek kapasitedeki uzun menzilliler olmak üzere 100,000’i aşkın füze bulunuyor. Bu füzeler, Filistin direnişinin elindeki küçük patlayıcı başlıklı füzelerle karşılaştırıldığında oldukça etkili konumdalar.
İsrailli uzmanların gündem ettiği bir diğer nokta ise Hizbullah’ın işgal topraklarının kuzeyinde bulunan el-Nekura ve Celile bölgelerini önümüzdeki savaşta ele geçirebileceği ihtimali. Uzmanlar, “Demir Kubbe” hava savunma sisteminin de Lübnan’dan ateşlenecek çok sayıda gelişmiş sofistik füze karşısında pek etkili olamayacağını ve füzelerin hedefine ulaşacağını ifade ediyorlar.
İsrail sahip olduğu gelişmiş askeri gücüne rağmen gün geçtikçe bölgedeki en zayıf halka olma yolunda ilerliyor. Askeri ve siyasi boğumlar gün geçtikçe onun üzerine doğru daralıyor. Suriye’deki kaos ortamı, kaçınılmaz şekilde İsrail’e de sıçrayacak. İsrail, bir yandan roket ve şehadet gönüllülerinin operasyonlarına maruz kalırken bir yandan da siyasi açıdan özellikle de Amerikalı ve Avrupalı müttefikleri tarafından hızlı bir şekilde uluslararası izolasyona maruz kalıyor. Müttefikleri, İsrail’in sömürgeci bir tavır takınıp sorumsuzca davranarak aşırı yayılmacı politikalar izlemesinin barış sürecini öldürdüğünü ifade ediyor ve bu durumdan memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlar.
Şiba Çiftliklerindeki patlama belki de küçük bir kıvılcımdı ama yine de geçmişte yaşanan büyük savaşların çakılan küçük kıvılcımlarla tutuştuğunu hatırlamamız gerekir. Kim derdi ki bir Avusturya arşidükünün öldürülmesi sonrasında Birinci Dünya Savaşı başlayacak? Özetle ve eminlikle söyleyebiliriz ki işgal edilmiş Filistin topraklarının kuzey (güney Lübnan) ve kuzey doğu sınırı (Kuneytra ve Dera’a)’daki sakinlik, -Irak ve Suriye’de ne olursa olsun- fazla uzun sürmeyecek çünkü aldatıcı bir sakinlik hali hâkim. İki ülkede birbiriyle savaşan taraflar birçok konuda farklılık sergileseler de İsrail’e karşı düşmanlık konusunda birleşiyorlar.
Çeviri: Enes Berat Gürler
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.