Özburun'dan Ak Parti'ye uyarılar: Aşırı özgüvenin zaman zaman kibre dönüşmesi, kibir imajının yaygınlaştırılması...

Yusuf Özkan Özburun, Ak Parti'nin 16. yıldönümünde önemli uyarılarda bulundu.

Yusuf  Özkan Özburun, Ak Parti'nin 16. yıldönümünde, körükörüne savunmak ya da ölümüne yıkıcı eleştirmekten uzak, ilmi bir soğukkanlılıkla, hem bir öngörü hem de sorgulama sebebi olsun diye bir süre önce 40 maddelik bir rapor (bugün 50 kadar) halinde üst mevkilere sunduğu bazı tespitleri paylaştı.

İşte o paylaşımı:

1- Otoriterleşme söylemi, bu söylemin kitlelerde bir imaja dönüşmesi ve bu imajın aşırı vurgulanması… Bu imajı besleyecek kimi tavır ve tutumlar…

2- Aşırı özgüvenin zaman zaman kibre dönüşmesi, kibir imajının yaygınlaştırılması, bu imajın kimi kesimlerde doğurduğu tepkisellik…

3- Ak Parti’yi içerden ve dışarıdan saran ‘siyaset esnafı’… Bu tip pragmatist ve fırsatçı insanların idealist insanların önüne geçmesi… İçeriden ve dışarıdan kilitlenme…

4- Ak Parti teşkilatları ile Merkez arasındaki kopukluklar, koordinasyon problemleri, teşkilatlardaki temayüllerin Merkez tarafından tam olarak algılanmaması ve bu durumun doğurduğu küskünlükler, kızgınlıklar… 

5- Ak Parti belediyelerindeki kimi su-i istimaller, belediyelerde kimi kadroların kötü temsil ve uygulamaları… 

6- Ak Parti’nin kendini yenileyememesi, atak tavırdan savunmacı tavra ve mevcudu koruma refleksine bürünmesi, statükoyu koruma (istikrar ve düzen vurgusu) söyleminin ön plana çıkması…

7- Halkın temel acılarından, günlük ihtiyaçlarından, ana beklentilerinden kopulduğu imajı… Ak Parti’nin zaman içinde halkçı duruşundan ziyade devletçi bir duruş kazanması… 

8- Yeni oluşan kadın fenomeni, kadın algısı, kadınlardaki beklenti yaklaşımlarının tam olarak algılanamaması ve kadınlara yönelik etkili bir söylem ve yaklaşımın üretilemeyişi… 

9- Özellikle seçime katılan 18 yaş gençliğini de düşünerek, gençlere ideal, ufuk, heyecan ve istikbal sunacak bir dili oluşturamamak; ayağı yere basan projeler sunamayıp ikna psikolojisinde etkisiz kalmak.

10- Genel olarak Ak Parti’nin şehirleri, şehirlerdeki kimi kupon arsaları ve değerli yerleri bir rant alanına dönüştürüp yağmalattığı, her yerin bina, beton bloklar, AVM’ler ve gökdelenlerle doldurulduğu algısı, anlayışı… (Algı ve gerçek.)

11- Ak Parti’nin fidan dikmek, ağaçlandırma yapmak tavrı dışında etkin bir çevrecilik ve şehirleşme politikası geliştirememesi, çevreyi ve şehirleri ‘bir medeniyet tasavvuruyla’ yeniden düzenleyen tavır izleyememesi… Kentsel dönüşümün palyatif, işlevsel ve yüzeysel kalması ve yine rant algısı…

12- Ak Parti’nin karizmatik liderlik anlayışından kolektif zeka liderliği, takım liderliği gibi vizyonlara geçememesi. Tayyip Bey’in şahsına dayalı bir yapının oluşması, şahsa dayalı yapılanmadan sisteme dayalı yapıya geçilememesi… Bu durumun hem Tayyip Bey’in imajını yıpratması hem de Ak Parti kadro ve teşkilatlarını pasifize etmesi...

13- Oluşan ve oluşturulan yolsuzluk, hırsızlık, çalma çırpma imajını bertaraf edecek somut izah, ikna edici delillendirmenin yapılamayışı. ‘Dört bakan’ ve kimi isimler etrafında oluşan şaibelerin izale edilemeyişi…

14. Son yıllarda oluşan yeni milliyetçilik dalgasının parametrelerinin okunamaması… Yükselen yeni Kürtçü dalga… Muhafazakar ve dindar dahi olsa Kürt seçmende oluşan etnik aidiyetlerin ön plana çıkması… Muhafazakar kitlenin yoğun ve keskin milliyetçi söyleme savrulması ve bunun Kürtçü eğilimleri daha da beslemesi.

15- Sadece ekonomiyi sağlam tutmakla, maddi kalkınma hamle ve icraatlarını yapmakla bu iş yürür zannı ve yanılgısı… Zenginleşme ve paylaşımın dar gelirli düzeyine, kılcal damarlara tam olarak indirilemeyişi… Tüketim, refah, konfor, sahip olmak beklentileri alabildiğine yükseltilen kitlelerin beklenti eşiğinin yükselmesi- yükseltilmesinin doğurduğu tatminsizlik, mutsuzluk… 

16- Maddi kalkınma ve dönüşüme aşırı enerji harcanırken ‘insani kalkınma’, insanileşme yükselişinin ihmal edilmesi… Ayrıca, ‘Kalkınma’ öncelenirken ‘Adalet’in örselenmesi. Adaletin tam olarak temsil edilemeyişi… Kimi kesim ve kişilere adaletsizlik ve zulüm yapıldığı algısının derinleşmesi…

17- Sosyal mühendislik mantığıyla boşalan Ak Parti ruhunun, idealizm ve samimiyetinin yerine uluorta ve abartılı reklam, tanıtım ve medyatik propagandanın konulması… Bu durumun kitlelerde oluşturduğu sürecin adaletsiz işlediği duygusu. Yani suyun başını tutanlar tüm imkanları yoğun kullanıyor, devletin imkanları israf ediliyor duygusu… 

18- Pek çok kesimden etki alanı olan yazar, kanaat önderi, köşe yazarı, alim ve sanatçının ya küstürülmüş ya da umutsuzluğa sevkedilmiş olması… 

19- Ak Parti’nin ulaşamadığı, tam anlamıyla nüfuz edemediği, etkili olamadığı a) Gençlik, b) Aleviler, c) Göçmenler, d) Siteler, e) Kobiler’in diri muhalefeti, memnuniyetsizlikleri.

20- Üç milyonu aşkın Suriyeli mültecinin Türkiye’de bulunması, barınması, korunmasının altında yatan temel anlayış, ana duygunun vurgulanmasındaki yetersizlikler… Ak Parti’yi destekleyen kesimlerde bile oluşan kafa karışıklığı ve tereddütler, muhalif duygular…

18 Ağu 2017 - 00:00 - Türkiye


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.