İslamî Analiz/Tercüme-Makale
Tarihsel sosyolog ve sistemler analisti Prof. Dr. Immanuel Wallerstein, Brezilya’daki seçim sonuçlarını değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
Bölgeye dair önemli ipuçları veren bu yazıyı Gürkan Bayır’ın tercümesiyle sunuyoruz:
“Brezilya Devlet Başkanı Dilma Roussef’in İşçi Partisi seçimlerin ikinci turunda Brezilya Sosyal Demokrat Partisi’ne karşı az bir farkla zafere ulaştı. Brezilya Sosyal Demokrat Partisi’nin ismi aldatmamalı zira yaşanan şey aslında açıkça bir sağ-sol mücadelesiydi. Her iki partinin de siyasi programları sağ ya da sol olmaktan ziyade merkezci olsa da bu tür yarışlarda seçmenler toplumdaki sınıflarına göre oy verirler.
Bu durumu anlamak için Brezilya siyasetine has birtakım özellikleri analiz etmeliyiz. Brezilya siyaseti Güney Yarımküreden ziyade Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’yı andırmaktadır. Kuzey Yarımküredeki ülkeler gibi seçim yarışı nihayetinde merkez sol ve merkez sağ parti arasındaki yarışa dönüşmektedir. Seçimler düzenli olarak yapılır ve partilerin merkezci politikalarına rağmen seçmenler sınıfsal eğilimlerine göre oy verirler. Zaten bu partiler de dönüşümlü olarak iktidara gelir. Sonuç olarak seçmenler kendi partilerinden asla hoşnut olmazlar ve gerçek sağcı ve solcular da siyaseti kendi yönlerine çevirme girişiminde bulunurlar.
Bu sağ ve sol grupların çalışma şekilleri kısmen o ülkedeki seçimlerin resmi yapısına bağlıdır. Çoğu ülkedeki fiili durum iki turlu bir seçim sistemidir. Bu sistem sağ ve sol grupların ilk turda kendi adaylarını göstermesine izin verir ancak ikinci turda tekrar ana akım partilere dâhil olurlar. Bu duruma en önemli istisna ABD’dir. Birleşik Devletler’de sağcı ve solcular en başından itibaren ana partilerin içinde mücadele etmek durumundadır.
Brezilya’nın da başka bir istisnai durumu vardır. Tüm ülkelerde siyasetçiler zaman zaman partilerini değiştirir ve bu kişiler çoğunlukla azınlık bir gruptur. Brezilya’da ise bu durum mecliste neredeyse her gün görülen sıradan bir hadisedir. Zaten ana partilerin sabit oyları da pek fazla sayılmaz. Bu da ana akım partilerin hiç durmadan ittifak aramaya zorlar ve görünür olan bazı yolsuzlukları da açıklar. Yine de bu yolsuzluklar diğerlerinden önemli sayılmazlar.
Bu seçimde İşçi Partisi’nin maruz kaldığı şey seçmenlerindeki artan hayal kırıklığı oldu. Marina Silva isimli üçüncü taraf bir aday medyada arz-ı endam etmeye başladı. Üç özelliği vardı: çevreci ve evanjelist idi; çok fakir bir aileden geliyordu ve beyaz değildi. Oyları silip süpürmesi bekleniyordu ancak çok zaman geçmeden son derece neoliberal bir program sunmaya başlayınca popülaritesi azaldı ve oylar daha geleneksel bir sağcı olan Neves’e gitti.
İşçi Partisi ile ilgili hayal kırıklığı daha çok ekonomi ile ilgiliydi. Ayrıca zirai reform, çevresel konular ve yerlilerin hakları konusundaki başarısızlık da etkiliydi. Solcuların özellikle Haziran 2013’teki gösterileri şiddetle bastırılmıştı. Tüm bunlara rağmen solun toplumsal hareketleri özellikle ikinci turda daha güçlü bir şekilde İşçi Partisi’ne katılmıştı.
Neden? Çünkü İşçi Partisi’nin 12 yıllık iktidarında pek çok olumlu işler yapılmıştı. İlk olarak Bolsa familial programı genişletildi. Bu program ile nüfusun en fakir dörtte birine aylık ödeme yapılıyordu ve onların günlük yaşamları büyük oranda iyileştirilmişti. İkinci ve Batı basınında nadiren bahsedilen başarı da dış politikadaydı. Güney Amerika ve Latin Amerika’nın Bölgedeki ABD etkisiyle uzak tutulan kurumlarının tesisinde önemli bir rol oynadı. Sol kesim Neves’in sosyal refahı azaltacağı ve ABD ile yeniden müttefik olacağından emindi. Tüm olumsuzluklara rağmen bu iki başarı sayesinde İşçi Partisi’n oy verdi.”
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.