İslamî Analiz/Haber Merkezi
Merkezi Beyrut’ta bulunan “Uluslararası Filistin’e Geri Dönüş” Platformu tarafından organize edilen ve yaklaşık 30 farklı ülkeden katılımın sağlandığı “Filistin’le Dayanışma Programı“nın ikinci oturumunda konuşan Fatih Akıncıları Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin, Filistin meselesine duyarlı tüm STK’ların her türlü ihtilafı bir tarafa bırakarak, Filistin meselesi etrafında birleşmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Türkiye halkının bilincinde Filistin davası hep var olacaktır. Eğer Türkiye halkına doğru projelerle gidebilirsek bilinçaltındaki bu hassasiyeti yeniden gün yüzüne çıkarmamız mümkündür” diyen Şahin, Türkiye kamuoyunda Filistin bilincini arttırmak için atılması gereken adımları sıraladı.
İşte Mehmet Şahin’in konuşmasının tam metni:
Bismillahirrahmanirrahim
Mazlumların koruyucusu ve sığınağı olan Allahımıza hamd olsun. Sevgili Peygamberimize, sadık Ashabına ve tertemiz Ehlibeytine selam olsun.
Değerli Dostlar,
Sizlere Türkiye’deki kardeşlerinizden kucak dolusu selam ve muhabbet getirdim. Öncelikle bu organizasyonu gerçekleştirerek bizleri bir araya getiren kardeşlerime bir Filistin sevdalısı olarak şükranlarımı arz ediyorum.
Zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle hemen konuya girmek istiyorum. Filistin meselesi, yalnızca Müslümanların değil; ırkı ve dini ne olursa olsun, vicdan sahibi tüm insanların meselesidir.
İşgalci Siyonist rejim yalnızca Filistin’de işgali sürdürmekle kalmamış, yapmış olduğu terörist faaliyetlerle tüm insanlığı tehdit eder hale gelmiştir.
Türkiye halkı Filistin konusunda son derece duyarlı bir halktır. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve Kudüs’e duyulan her Müslüman’da olması gereken hassasiyetle birlikte bunun iki önemli sebebi daha vardır.
Birincisi:
Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı sonrasında Filistin topraklarını terk etmek zorunda bırakılması ve Siyonist işgalin bundan sonra gerçekleşmiş olmasıdır.
İkincisi:
31 Mayıs 2010 yılında Özgür Gazze Hareketi’nin organizasyonu ile Gazze’ye doğru yola çıkan Mavi Marmara Gemisi’ne yapılan Siyonist saldırı ve 10 Türkiye vatandaşının şehit edilmesidir.
Bu iki hadise Osmanlı bakiyesi Türkiye halkı üzerinde derin bir iz bırakmış ve sürekli kanayan bir yara olarak bilinçaltına yerleşmiştir. Tüm bu sebeplerle halkımızın büyük çoğunluğu Filistin davasını kendi öz davası olarak görmektedir.
Filistin’e yönelik çalışmalara bu yönüyle baktığımızda doğru projeler ortaya konması halinde Türkiye halkının her türlü maddi ve manevi desteğini almak mümkündür.
Şunun altını önemle çizmek gerekir ki: Mavi Marmara Gemisi’ni organize ettiğinden dolayı İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı) Filistin konusunda Türkiye halkı nezdinde büyük bir itibara sahiptir. Bu gerçekten yola çıkacak olursak Filistin, Gazze, Mescid-i Aksa ve Kudüs’e yönelik Türkiye’de yapılacak tüm çalışmalara İHH organizasyonu bir şekilde dâhil edilmeli, bu kurumun geniş yardım ağı ve imkânlarından istifade edilmelidir.
Hükümete gelince, Ak Parti iktidarı İsrail karşıtı Filistin dostu bir söyleme sahiptir. Bu yönüyle de halkın büyük çoğunluğunun sempatisini kazanmış durumdadır. Hükümetin ‘’İsrail karşıtı Filistin dostu.’’ söyleminin içinin yeterince dolu olmadığını da belirtmek zorundayım. Sonuçta Türkiye’nin bir NATO ülkesi olduğu gerçeğini de unutmamalıyız.
Bugün üzülerek ifade etmek gerekir ki hükümetin Suriye politikası nedeniyle Filistin davası Türkiye halkının birinci derecede gündeminden çıkartılmıştır. Suriye’de iç savaş başlamadan önce, bağımsız STK’lar Filistin ve pek çok konuda birlikte hareket edebiliyorken, Suriye meselesine farklı bakış açıları ve görüş ayrılıkları sebebiyle bu birliktelik bitmiş, STK’lar arasında ciddi ayrışmalar meydana gelmiştir.
Pek çok sivil toplum kuruluşu Suriye konusunda tarafsız kalamamış hükümetinde özel gayretleriyle mezhepçi bir blok oluşmuş, diğer STK’lar ötekileştirilmiş, Filistin vb. konularda hemen hemen birlikte hareket etme imkânı hiç kalmamıştır.
Mevcut bu durum, bizi umutsuzluğa düşürmemeli diye düşünüyorum. Ne olursa olsun en başta da ifade ettiğim gibi Türkiye halkının bilincinde Filistin davası hep var olacaktır. Eğer Türkiye halkına doğru projelerle gidebilirsek bilinçaltındaki bu hassasiyeti yeniden gün yüzüne çıkarmamız mümkündür.
Bunun için yapılması gereken pek çok şey söyleyebiliriz ama ben en yapılabilir, en gerçekçi olanlardan söz etmek istiyorum.
·Filistin meselesine duyarlı tüm STK’lar her türlü ayrılıklar bir tarafa bırakılarak yalnızca Filistin konusunda çalışacak bir platform kurmaya ikna edilmelidir.
·Birinci aşama başarılı olursa ikinci aşamada bu platform öncülüğünde entelektüeller ve kanaat önderleri ziyaret edilerek destekleri alınmalıdır.
·Üçüncü aşamada Filistin direniş hareketlerinin öncülerinden Türkiye halkına yönelik direnişe destek çağrıları yapılması, Türkiye halkının yapılacak çalışmalara katılımı açısından oldukça etkili olacaktır.
·Tüm bu çalışmalara olumlu katkı sağlayacağını umduğumuz bir başka husus da ‘’Uluslararası Filistin’e Geri Dönüş Platformu’nun Türkiye’de bir temsilcilik açmasıdır.’’
Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygıyla selamlıyorum.”
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.