Milli Gazete Yazarı Fatma Tuncer, ‘Erkeklerin tesettür ihlali’ başlıklı yazısında tesettürün sadece kadınlar için geçerli olan bir olgu olmadığını dile getirdi.
Yazının tamamı şöyle:
Muhafazakâr dindar çevrede kadının tesettür sorunu gündemdeki yerini koruyor. Müslüman kadının örtünme şekli, tesettürün ölçüleri ve örtünün ahlaki değerlerle bütünlüğü hemen her fırsatta dile getiriliyor. Kuşkusuz bütün bu tartışmaların odağında yozlaştırılmış, aslından koparılmış, başkalaştırılmış bir tesettür anlayışı var ki, biz bu anlayışın kadına kurulmuş bir tuzak olduğuna inanıyoruz. Zira günümüzde tesettür, kadını korumaya yönelik değil daha çekici göstermeye yönelik olarak kullanılıyor.
Küresel kapitalizm, Müslüman kadını tüketim ağına çekebilmek için onun tesettür algısını değiştirmeye hatta dönüştürmeye çalışıyor. Ana olarak, eş olarak ve fert olarak etkin bir noktada duran kadın başkalaştığında, onun hayata hazırladığı çocuklar da bu sistemin ağına kolayca takılıp kayboluyorlar. O nedenle bu zümreler kadını daha alımlı gösteren örtüden değil, onun kişiliğini öne çıkaran ve ahlaki değerleri ile bütünleştiren, ona cihat ruhu veren örtüden korkuyor ve tesettürü yozlaştırarak aslından uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Tesettür ve ahlaki değerlerin bir bütünlük arz ettiğini elbette kabul ediyoruz ancak tesettürün sadece kadına has bir durummuş gibi lanse edilmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Erkekler için de tesettürün bir hududu vardır ve bu hudut korunmalıdır.
Kadının tesettür konusunda hassasiyetini kaybetmesini her fırsatta dile getiren ve tesettürün önemine vurgu yapan duyarlı insanlarımız nedense daracık pantolonlarla sokağa çıkan erkeklere hiç seslerini çıkarmıyor, kılık kıyafetleri ile kadına benzemeye çalışan bu kişileri görmezden geliyorlar. Oysa günümüzde sadece kadınlar değil erkekler de modaya alet edilmiş durumdalar.
Hak kavramını insan ya da canlı ekseninde değerlendiren bir bakış açısına sahibim. O nedenle ihlal edilen hak kime ya da hangi canlıya aitse iade edilmesi gerektiğini kuvvetle savunmuşumdur. Ancak toplumumuzda bunun aksine sadece tesettür konusunda değil hemen her konuda bir cinsiyet ayrımcılığının sürdürüldüğünü görmekteyiz. Mesela zinaya meyleden kadın dışlanır ve yuhalanır ama aynı şeyi erkek yaptığında erkektir yapar denir ve doğal karşılanır. Şiddet kadında ortaya çıktığında tepki ile karşılanır ancak şiddet erkek tarafından yapılmışsa, “Erkek adamdır elbette gücünü gösterecek” denir. Bunun gibi birçok konuda erkek kayırılır kadın ise günah keçisi ilan edilir. Oysa aile içi ilişkilerde belli bir hiyerarşinin korunması esas alınmış olsa da haklar bağlamında kadın da erkek de aynıdır. Haram ve helaller bağlamında da fertler kul olarak değerlendirilir ve yapıp-yapmadıklarından aynı şekilde sorumlu tutulurlar.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.