Mustafa Kurdaş’tan duygu yüklü Mursi yazısı: Seçilmişliğin mahkeme kararıyla değil, şehadetinle taçlandı

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Mursi’nin şehadeti dolayısıyla bir yazı kaleme aldı.

Ey adalete hasret şehit!

“Mısır zindanları” diyorlar...

Paslı, kalın demir parmaklıkların arkasındaki, dört duvarın arasındaki;

o sessiz, o güneşsiz, o soğuk, o ışıksız, o karanlık hücren belki Mısır denen coğrafyadaydı..

Zindan adresin, mahkeme salonların Nil’in ülkesiydi evet..

Ama hayır! “Mısır zindanları” deyip de sana reva görülen zulmü Nil’in sırtına vuramam elbet…

Hayır! “Mısır zindanları” deyip de, küresel dünyanın kahpeliğine hak veremem elbet…

“Mısır zindanları” deyip de, darbeyi, zulmü sindiren “milletleri” ne tek tek ne de “birleşmiş milletler” olarak bu vebalden kurtaramam elbet…

Firavun deyip, Sisi deyip de, ölü toprağının altından kalkamayan, vahdete saf tutamayan ümmetin vurdumduymazlığına paye çıkaramam elbet…

“Mısır zindanları” deyip de ne kendimi kandırabilirim, ne de vicdanımı teskin edebilirim…

“Mısır zindanları” deyip de, başı dik dolaşamam elbet…

Darbe zalimdi, Sisi zalimdi… ama sessizlik de, çaresizlik de masum değildi..

***

Sen dünyanın, sen insanlığın zindanlarında gündüzü güneşsiz,

geceyi aysız ve yıldızsız geçirdin...

Sen adalet, demokrasi, özgürlük, barış türkülerinin gürültüsünde boğulurken,

bize ninni geldi zulmün çığlıkları. Dinledikçe, derinleşti uykumuz…

Ey Muhammed Mursi!

Ey özgürlüğe açan çiçek! Ey adalete hasret Şehit!...

Batının iki yüzlülüğüydü hücrenin demir parmaklıkları.

Büyük harflerle yazacağımız “AMA”mız var..

ZALİM ZALİMDİ, AMA ÜMMET SESSİZDİ!

Kahrolası zalime ne diyeyim; ümmetin sessizliğiydi seni çepeçevre saran duvarlar…

***

“Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı” diyorlar…

Evet, sen MISIR CUMHURBAŞKANI’sın!

Evet, seçimle iş başına gelmiş ilk cumhurbaşkanısın!

Senin seçilmişliğin mahkeme salonunda hakim kararıyla değil belki ama, şehadetinle taçlanmıştır.

Ne mübarek makamdır ki o; Sen ŞEHİD MUHAMMED MURSİ’sin…

Varsın zalimler krallik tacı taksın, sana ŞEHADET TACI yakıştı.

***

“Mahkeme salonlarında öldü” diyorlar..

Hayır!

Hiçbir hücre, hiçbir mahkeme salonu, hiçbir hakim, hiçbir zalim bir şehadeti tutsak edemez…

Şehitler ölmez!...

Çağdaş insanlık özgürlüğünü veremedi;

Yaradan nasip etti; şehadet özgürlüğün mübarek olsun.