REMRES Kamuoyu Araştırma kısa bir süre önce ellerindeki son anket verilerini paylaştı. Ankete göre Ekrem İmamoğlu’nun oy oranı yüzde 51.14, Yıldırım’ın ise 48.53.
Mezopotamya Ajansı’ndan Deniz Nazlım’a konuşan REMRES’in Müdürü Emre Şişmanlar, İstanbul’daki seçim atmosferindeki değişime işaret ederek, son zamanlarda AK Parti’nin CHP’ye benzer bir kampanya yürüttüğünü dile getirdi.
“Artık beka, terörden bahsedilmiyor. Gönül belediyeciliği gibi soyut kavramlar üzerinden konuşulmuyor. Tamamıyla artık AKP cenahı da indirimlerden, ekonomiden, istihdamdan bahsediyor. CHP’nin 31 Mart öncesi stratejisine dönmüş durumda. Binali Yıldırım, sokaklara zaten çok çıkmıyordu. Mesela şu anda sürekli sokaklarda görüyoruz, genç çocukları yanına alıp ‘bunlar benim kankalarım’ diyor. İmamoğlu’nun kampanyası ister istemez Yıldırım’ı etkilemiş durumda.”
'AK PARTİ SEÇMENİNİN KATILIMI DÜŞECEK'
Değişen bu atmosferin ardından oy farkının yüzde 3’e yakın olduğunu belirten Şişmanlar’a göre 23 Haziran’da ‘AKP seçmeninin katılımı düşecek:
“Türkiye’de seçmen kitlesi büyük ölçü de kutuplaşmış durumda. Açık oturum sonrası sosyal medyaya baktığımızda bir tane bile kendi adayını eleştiren yok. Fark şundan kaynaklanacak; katılım biraz daha düşebilir. Özellikle AKP açısından katılımın düşmesi bekleniyor. Çünkü muhalefet o konuda da çok konsantre durumda.”
'KÜRT SEÇMENDE DEĞİŞİKLİK YOK'
Kürt seçmenin tavrı konusunda saha çalışmalarında bir değişiklik görmediklerini de ifade eden Şişmanlar, “Kürt seçmen Türkiye’de en etkili şekilde örgütlü halde bulunan seçmen grubu. Ve HDP cenahından her hangi bir aksi yönde bir açıklama gelmedikçe çok bir değişiklik yaşayacaklarını sanmıyorum” diye belirtti.
Şişmanlar, daha önce AK Parti’ye oy vermiş olan muhafazakâr-Kürt seçmenin sandığa gitme konusunda çekinceli olduğunu belirterek, “Eğer gitse AKP’ye verecek olan Kürt seçmenin bu seçimde de sandığa gitmesini gerektirecek hiçbir şey yok” dedi ve ekledi:
“Ayrıca HDP’li ve muhalif Kürt seçmen de, sandığa gitmeyen Kürt seçmen grubunu etkiliyor. ‘bize vermiyorsan da AKP için sandığa gitme’ diyebiliyor.”
'ANKET ŞİRKETLERE MEDYANIN DURUMUNA DÜŞTÜ'
Daha önce Binalı Yıldırım’ı 8-9 puan farkla önde gösteren AKP’ye yakın anket şirketlerinin şu anda İmamoğlu’nu önde gösterdiğini belirten Şişmanlar, son olarak şunları söyledi:
“Anket şirketleri de artık AKP’li medyanın düştüğü durama düşmeye başladı. Kendi kitlesi tarafından dahi tepki görüyorlar. Artık doğru sonuçları vermek zorunda kalıyorlar.”
YSK’nin tartışmalı kararıyla tekrar yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerine kısa bir süre kalırken, araştırma şirketlerinden seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler gelmeye devam ediyor.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır da Medyascope TV’de katıldığı Ruşen Çakır’ın programında 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım arasındaki oy farkının açılacağını söyledi. Ağırdır, AK Parti’nin yaptığı itiraz sonucu YSK’nin İstanbul seçimlerini iptal ettiği kararı da “AKP’nin kaybettiği an” olarak değerlendirdi.
Türkiye’de insanların siyasete müdahale edebildiği tek mekanizmanın seçim olduğunu belirten Ağırdır, “Siz o seçimde insanların kararlarını farklı yöntemlerle hukuki gerekçe olsa da herkes biliyor ki siyasi baskıyla kararı iptal ettirmişsiniz. Bunun toplumun adalet ve vicdanını etkilememesi mümkün değil. O andan itibaren bile AKP kaybetti” dedi.
'BİNALİ YILDIRIM'A OY VEREN HER 39 KİŞİNDEN 10'UNUN ADALET DUYGUSU ZEDELENMİŞ DURUMDA'
Ağırdır, KONDA'nın Perşembe günü İstanbul anketini açıklayacağını duyurarak 23 Haziran'la ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
''31 Mart seçimlerinde her 100 kişiden 17’si sandığa gitmedi, 3’ünün oyları iptal oldu, 39’u Ekrem Bey’e, 39’u Binali Bey’e oyunu verdi. Bizim bütün araştırmalarımıza göre Ekrem Bey alt sınır olarak yine 39’dan başlıyor, Binali Bey’de 10’luk bir kayıp var. Binali Bey’e oy veren her 39 kişinin 10’unun adalet duygusu zedelenmiş durumda. Binali Bey 29’dan başlayacak ve muhakkak o 10 kişiden ikna edemeyecekleri olacak. Bunları yaptığımız ölçümlerle söylüyorum. Sandığa gitmeyen her 17 seçmenden 11’i siyasetle ilgisi olmayan, gazetelerin sadece spor sayfalarını okuyan ve siyasetteki hiçbir aktörü beğenmeyenler".
Siyasete ilgisiz kitle açısından Türkiye’nin 7 Haziran ve 1 Kasım’da yaşanan bir deneyim olduğunu ifade eden Ağırdır, şunları söyledi:
“O zaman o patlayan bombalar, meydanlarda yaşananlardan dolayı o insanların beşi istikrar umuduyla, kaostan kaçınmanın umuduyla AKP’ye oy verdiler. Ama bu sefer kaosun karmaşanın üretileceği bir pozisyona insan seçmiyoruz. Yerel yönetime başkan seçiyoruz. Üstelik bu kez daha disiplinli bir hayat imal eden ve giderek ekonomi ve siyaset dahil her alanı disiplinle yönetmeye çalışan bir iktidara karşı, karşı tarafa yönelecekler. Eğer sandığa gelirlerse”.
Bu değerlendirmenin üzerine Ruşen Çakır “O zaman aranın açılma ihtimali var” dedi. Ağırdır da bu söze “Bayağı var” yanıtını verdi.
'BİR ÇÖKÜŞÜN VE KAYBETMENİN BAŞLANGICI'
Ağırdır, Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne yönelik “Çoğunluk bizde” ifadelerini de “yenilginin kabulü” olarak değerlendirdi. AK Parti mekanizmasının felç olduğunu belirten Ağırdır, şunları söyledi:
“İki somut örneği var. İki bacağı var onlar da felç oldu. İlki AKP örgütü. 12 Eylül’den sonra dayanışma temelli başlamış giderek siyasallaşan bir yapı olan örgüt, gündelik hayatın tüm sorunlarından haberdar oluyordu ve bu sorunlara cevap üretiyordu. Şimdi bu örgütün yerinde çıkar amaçlı olan ya da reise biat etmesi beklenen bir örgüt var. Gönülden kapı kapı dolaşan bir örgüt yok artık.
İşin bir de devlet tarafı var. Başkanlık denilen sisteme geçtik ama şimdi anlaşılıyor ki bu sistemin mimari bir tasarımı daha yok. Her gün yapbozlara sistem kurulmaya çalışıyor ama dolayısıyla bürokrasi çalışmıyor. Saray’ın her türlü beslenme damarları tıkanmış durumda. Dolayısıyla artık bir çöküşün ve kaybetmenin başlangıcı bu.
İşin ideolojik boyutu da var.Çok ciddi bir şekilde muhafazakâr dünya gerçekten böyle bir fırsatın nasıl heba edildiğini, bir arada yaşamak olarak yola çıkıp da var olan bütün düzenleri ve kuralları bozarken tümüyle kaotik bir durumun ortaya çıktığını tartışıyor. Dolayısıyla ciddi bir güç kaybı ve çözülme var. Bunun da seçmene ciddi bir yansıması var”.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.