Milli Gazete yazarının oğlu kaçırılarak katledildi: Vahşetin detayları ortaya çıktı

İstanbul Bayrampaşa’da bir evin dondurucusunda bulunan cansız bedenin, Milli Gazete yazarı Mustafa Kasadar’ın oğlu Muhammed Nuh Kasadar’a ait olduğu ortaya çıktı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Eski Edirne Asfaltı Caddesi'ndeki bir evde ceset olduğu ihbarı üzerine bölgeye gitti.

Cesedin Milli Gazete Yazarı Mustafa Kasadar'ın 19 yaşındaki oğlu Muhammed Nuh Kasadar'a ait olduğu ortaya çıktı.

Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, genç Muhammed'in fidyeciler tarafından kaçırıldığını ve öldürüldüğünü söyledi.

KATİL ZANLISI CİNAYETİ İTİRAF ETTİ

Kurdaş yaptığı paylaşımda, "Mustafa Kasadar Hocamızın oğlu Muhammed Nuh, elim bir cinayet sonucu Hakka kavuştu. Pazartesi 15.00'te kaçırılan Muhammed Nuh 19 yaşındaydı. Bugün 05.30'da fidye sürecinde yakalanan katil cinayeti itiraf etti. Bu büyük imtihanda Allah cc, Kasadar ailesine sabırlar versin. " ifadelerini kullandı.

KISASTA HAYAT VAR!

Ravza Yayınları’nın sahibi, Milli Gazete Yazarı Mustafa Kasadar'ın oğlu Muhammed Nuh Kasadar'a ait olduğu öğrenilen cesetle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Pazartesi günü ailesinin kaçırıldı ihbarında bulunduğu Muhammed Kasadar'ı ailenin uzun süre yanında çalışan ve yakından tanıdıkları Hakan Ö'nün kaçırdığı ortaya çıktı.

Hakan Ö.'nün ilk olarak aileyi arayıp 40 bin dolar fidye istediği daha sonra ise 70 bin lirada anlaştığı belirlendi. Polis ekiplerince planlanan fidye alışverişi sırasında yapılan operasyonla gözaltına alınan Hakan Ö. ifadesinde; "Konuşurken aramızda tartışma çıktı. Daha sonra boğarak öldürdüm. Parçalara ayırıp dolaba koydum" dediği öğrenildi.

'ESKİ KONULARDAN ARAMIZDA TARTIŞMA ÇIKTI'

Gasp Büro'da sorguya alınan Hakan Ö, ifadesinde, ''Babasının işyerinde çalışıyorum bu nedenle tanıyorum. Geçen pazartesi günü yemek yemek için buluştuk. Yemekten sonra Bayrampaşa'da bulunan evime geçtik. Evde sohbet ederken eski konular açıldı. Aramızda tartışma çıktı. Sinirlenerek boğdum. Daha sonra cesetten kurtulmak istedim. Cesedin kokmaması için da parçalayarak derin dondurucuya koydum" dedi.

Öte yandan Hakan Ö.'nün kumar borcu olduğu ileri sürüldü. Yaşanan vahşet, ayet-i kerimede belirtilen 'Kısasta hayat var' hükmünün önemini bir kez daha ortaya koydu. Müfessirler, kısasın cinayetten caydırıcı bir hüküm olduğuna dikkat çekiyor.