Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Lideri Ahmed Cibril, Suriye televizyonuna yaptığı açıklamalarda önemli anekdotlar paylaştı.
Cibril, Esad’ın ABD ve İsrail’e boyun eğmediği için hedef alındığını belirterek BAE’nin Suriye krizinden önce Esad’a İran ve Hizbullah’la ilişkisini kesmesi karşılığında 20 milyar dolar vermeyi teklif ettiğini aktardı.
Cibril şöyle konuştu:
Çok önceden Dr. Beşşar Esad'ı ve rejimi ele geçirmeye çalıştılar. Refik Hariri, bu anlamda tüm araçlarını ve imkanlarını kullananlardan biriydi. Ayrıca Katarlılar, Türkler ve Körfez bu alanda çalışmalar yaptılar. Teklifler getirip götürdüler. Körfezden Abu Dabi dışişleri bakanı gelip Beşşar Esad'a ''Biz Umman ve Bahreyn'e 2'şer milyar dolar verdik. Siz Suriye olarak ne kadar istiyorsunuz? 20 milyar dolar mı? Buyurun hazırız vermeye'' dediler. Karşılığında İran ve Hizbullah ile ilişkilerini keseceksin dediler. Colin Powell Irak işgalinden sonra Suriye'ye geldiğinde aynı şekilde taleplerini dillendirdi. Tabi bizim bu görüşmeden sonra Suriye liderliğine olan saygımız arttı. Colin Powell Beşşar Esad'a ''Önünüzde seçenekler var. Dengeler değişiyor. Filistin dosyası, Hizbullah ve İran sorunlarını çözmeliyiz.'' dedi. Colin Powell o zamanlar Suriye ordusunun, Irak'a girip bir ''polis rolü'' üstlenmesini istiyordu. Saddam Hüseyin'in önceden benzer bir rolü üstlendiği gibi. Cumhurbaşkanı Beşşar Esad bu talepleri reddetti ve siz işgalcisiniz dedi.
Hamas ve İhvan’ı Uyardım
Cibril, konuşmasında ayrıca Hamas ve İhvanlı yetkilileri Körfez ülkelerinden uzak durup İran ile birlikte hareket etmeleri konusunda uyardığını kaydetti.
İhvan ve Hamas’tan üst düzey isimlerle yaptıkları bir toplantıda yaptığı konuşmayı aktaran Cibril şu ifadelere yer verdi:
Suriye'de olayların başlangıcında, Mayıs başlarında Kahire'ye gittik. Filistin mevzusunda bir uzlaşı arayışı toplantısı idi. Müslüman Kardeşler mürşidi Muhammed Bedii'nin telefon sürprizi ile karşılaştım. Suriye'de olaylar ise Deraa'da devam ediyordu. Muhammed Bedii bizi yemeğe davet etti. Yemekte Hamas'tan ve İslami Cihad'tan kardeşlerimiz vardı. Müslüman Kardeşler'in bütün İrşad Bürosu oradaydı. Hem Mısırlı hem de uluslararası üyeler. Mursi de vardı. Bizi selamladılar ve ittifakı kutladılar. Ben de ''ittifak ile alakam yok'' dedim. Bizden bir konuşma yapmamız istendi. Ebu Velid'e (Halid Meşal) buyur konuş dedim. Ebu Velid ''Ben konuşmayacağım, sen büyüğümüzsün sen konuş'' dedi. Müslüman Kardeşler'in çoğu lideri orada mevcuttu. Onlara ''Beni tanımıyorsunuz, ben konuşursam açık ve net konuşurum, buna tahammül edemeyecek insanlar olabilir. Rica ederim beni affedin'' dedim. Bunu kabul etmediler ve ''Lütfen sözlerini duymak istiyoruz'' diye cevapladılar. Onlara ''Öncelikle bakın geçmişteki hatalarımızı kabul edip itiraf edelim. Bu son 60 yılda haksızlığa uğramış olabilirsiniz. Milliyetçi hareketler ve solcu fraksiyonlar kendi aralarında bölündüler. Şu an durumumuz bundan ibaret. Ve siz Hüsnü Mübarek'in gidişinden sonra Mısır'ın en örgütlü yapısısınız. Ben 70 yaşına gelmiş fakir kulunuz size bir kaç nasihatte bulunayım.
İlk olarak safları birleştirmekten bahsettim. Çünkü Mısır, Amerikan ve İsrail baskılarına direnip, bağımsızlığını ancak saflarını birleştirerek kazanabilir. Bu hareketlerin ve fraksiyonların tümünü dikkate almanız gerek. Safları nasıl birleştirebilirsiniz? Bu aç devrimi nasıl doyuracaksınız? Hüsnü Mübarek, İsrail ve Amerika'nın kadim dostu bile bunu başaramadı. Bu yoksulları ve açları nasıl doyuracaksınız? Nasıl doyurabiliriz sorusunun cevabını birazdan anlatacağım dedim. Ben size bardağın dolu kısmını anlattım ama boş kısmı nedir biliyor musunuz? Hamas'tan karşımızda oturan bu kardeşleri görüyor musunuz? Sizi Filistin'de var edenler onlar. Onlardan önce isminizin esamesi okunmuyordu Filistin'de. Batı Şeria'da da yoktunuz. İşte Ebu Velid burada. Ona da sorabiliriz. Çünkü oradaki Filistinliler, Müslüman Kardeşler'in; Kral Hüseyin ve Haşimilerin ortağı ve vatani duyguları olan herkesin düşmanı olduğunu biliyorlardı. Sevilmiyorlardı. Sizi merhum Şeyh Ahmet Yasinler ayağa kaldırdı Filistin'de. Rica ediyorum, Hamas hareketini kendinize çekmeyin. Siz Filistin'e yönelin. Sayın Muhammed Bedii, ben gerçekten anlayamıyorum Lübnan'daki Müslüman Kardeşler nasıl olur da Mukavemet'in ve Hizbullah'ın düşmanı olur, Caca ve Said Hariri ile bir vekil çıkarmak için ortak hareket eder?
Nasıl yorumlayacağız bunu? Ürdün'deki Müslüman Kardeşler, İsrail ile Ürdün arasındaki ilişkilere, İsraillilerin Amman'a gidiş gelişlerine nasıl sessiz kalabilirler? Ürdün'deki hareketler, partiler ve bazı küçük fraksiyonlar İsrail elçiliği önüne gidip protesto ediyor, siz buna da katılmıyorsunuz. (Aynı zamanda Suriye'deki Müslüman Kardeşler'den Şakfa ve Benuni de vardı orada.) Suriye ki Lübnan direnişi ile birlikte Mukavemet ekseninde kalan son sahamız. Nasıl da Suriye'de olan bitene sessiz kalırsınız?
Onlara bir başka nasihatim de ellerini İran'a uzatmaları konusunda oldu. Çünkü İmam Humeyni ''Büyük Şeytan ve Küçük Şeytan'' söylemleri ile Muhammedî İslamı dirilten isim oldu. Ellerinizi İran'a uzatın ve Körfez'e kullandırtmayın kendinizi. O zaman bütün Körfez ülkelerinin ayaklarınızın önünde diz çöküp istediğinizi vermeye hazır olduklarını göreceksiniz.
Kaynak: Medya Şafak, İslami Analiz
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.