1979 İran İslam İnkılabı sonrası Saddam Hüseyin, ABD’nin sınırsız destek ve teşvikleriyle İran’a saldırdı. Bu savaşta Saddam’a karşı çıkıp İran’ı destekleyen Kürtler, Saddam Hüseyin tarafından hunharca katledildi.
16 Mart 1988’te ABD ve Avrupalıların verdiği kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliamda binlerce kişi can verdi.
Olay Günü
Baas rejimi lideri Saddam Hüseyin'ın talimatı üzerine kuzeni ve "Kimyasal Ali" olarak tanınan Ali Hasan el-Mecid'in komutasında 16 Mart 1998'de İran sınırına çok yakın bir mesafede yer alan ve o dönem küçük bir ilçe olan Halepçe'ye hardal ve sarin gazlarının bulunduğu bombalarla saldırı düzenlendi.
Halepçe'nin merkezi ve yakınındaki yerleşimlere sabah saat 10.50 sularında gerçekleşen saldırı sonucu kentte elma kokusu yayılmaya başladı. Kokunun neden kaynaklandığından habersiz olan 5 bin Halepçeli evlerinin önünde veya kaçmaya çalışırken araçlarının içinde birbiri üzerine yığılarak hayatını kaybederken, 7 bini de yaralandı.
Geride kalanlar ikinci bir saldırı korkusuyla araçlarla veya yaya olarak İran sınırına doğru kaçmaya başladı. O sırada ailesini kaybeden birçok çocuk İran yetimhanelerine verildi veya kayboldu. Kimyasal saldırı mağduru 74 aile kaybolan 179 çocuğun bulunması için İran ve Irak'ta ilgili kurumlara başvurdu ancak herhangi bir sonuç alamadı.
Saddam, saldırıdan haberi olmadığını savundu
Irak, 1980'de İran ile girdiği 8 yıllık savaş süresince, eş zamanlı olarak kendisine muhalif olan Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birliğine (KYB) bağlı peşmergelerle de savaşıyordu.
İran'ın sınır hattı üzerinde konuşlanan KYB'liler, İran'ın desteğiyle Mart 1988'de Halepçe kentini kontrollerine aldı. Saddam, İran güçlerinin peşmergelerle birlikte Halepçe'yi kontrol ettiğini öğrenmesi üzerine saldırı emrini verdi.
Bağdat yönetimi, İran ve Peşmerge güçlerini püskürtmek için Halepçe'yi savaş uçaklarının taşıdığı kimyasal silah içeren bombalarla vurdu.
ABD'nin Irak'ı 2003'te işgal etmesinden sonra yakalanan Saddam, mahkeme sırasında Halepçe'ye kimyasal saldırıdan haberdar olmadığını ve olayı sadece medyadan duyduğunu iddia etti.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak İslami Analiz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan İslami Analiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler İslami Analiz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı İslami Analiz değil haberi geçen ajanstır.